The Effect of The Relationship Between Childhood Trauma and Depression, Anxiety and Stress Levels on The Delivery Style of MidwivesEndam Çetinkaya Ak, Sabriye Uçan YamaçDepartment of Midwifery, Bucak Health School, Burdur Mehmet Akif Ersoy University, Burdur, Türkiye
Aim: This study aims to investigate the relationship between midwives' exposure to childhood trauma and their depression, anxiety and stress levels and the effect of these psychological variables on midwives' birth method choices. Material and Methods: The data of this cross-sectional descriptive study were collected via an online survey from 342 midwives working in inpatient healthcare institutions across Turkey who volunteered to participate. The Childhood Trauma Questionnaire and the Depression, Anxiety, and Stress Scale were used as data collection tools. Results: The findings show that there are positive and significant relationships between childhood trauma and depression (r=0.416), anxiety (r=0.413) and stress (r=0.384) levels (p<0.01). In addition, it was observed that emotional abuse (7.55±3.93; p=0.009), physical abuse (6.52±3.31; p=0.002), denial (10.98±2.98; p=0.005), depression (5.93±5.13; p<0.001) and stress (6.92±4.88; p<0.001) scores were significantly higher in individuals with no children. In individuals with psychiatric diagnosis, the total CTQ score (74.24±18.69; p<0.001) and all subscales except physical neglect and all DASS-21 scores were found to be significantly higher; Especially the increase in the levels of sexual abuse (11.38±8.36; p=0.001), overprotection (14.52±3.40; p<0.001), depression (8.71±6.68; p=0.028) and anxiety (8.38±5.84; p=0.002) is remarkable. It was determined that individuals whose first child was born by cesarean section had higher CTQ total score (58.61±10.66; p=0.003), sexual abuse (6.47±3.13; p<0.001), physical neglect (8.45±3.37; p<0.001) and emotional neglect (10.08±4.24; p=0.038) compared to those who gave birth vaginally. Conclusion: This study revealed that midwives’ exposure to childhood trauma is significantly associated with their levels of depression, anxiety, and stress in adulthood, and that these psychological states may affect midwives’ preferences for delivery methods. The research findings show that physical and emotional abuse and neglect experienced in childhood pave the way for psychological problems in adulthood, and that these problems increase the tendency towards more controlled delivery methods such as cesarean section. Keywords: anxiety, birth, childhood trauma, depression
Ebelerde Çocukluk Çağı Travması ile Depresyon, Anksiyete ve Stres Düzeyleri Arasındaki İlişkinin Ebelerin Doğum Şekline EtkisiEndam Çetinkaya Ak, Sabriye Uçan YamaçBurdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Bucak Sağlık Yüksekokulu, Ebelik Bölümü, Burdur, Türkiye
Amaç: Bu araştırma, ebelerin çocukluk çağı travmalarına maruz kalma durumlarının, depresyon, anksiyete ve stres düzeyleriyle olan ilişkisini ve bu psikolojik değişkenlerin ebelerin doğum şekli tercihlerine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı türde tasarlanan çalışmanın verileri, Türkiye genelinde yataklı sağlık kurumlarında çalışan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 342 ebe ile çevrim içi anket yoluyla toplanmıştır. Veri toplama araçları olarak, Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği ve Depresyon, Anksiyete ve Stres Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Veriler çocukluk çağı travmaları ile depresyon (r=0.416), anksiyete (r=0.413) ve stres (r=0.384) düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir (p<0.01). Ayrıca çocuk sahibi olmayan bireylerin duygusal istismar (7.55±3.93; p=0.009), fiziksel istismar (6.52±3.31; p=0.002), inkar (10.98±2.98; p=0.005), depresyon (5.93±5.13; p<0.001) ve stres (6.92±4.88; p<0.001) puanlarının anlamlı biçimde daha yüksek olduğu görülmüştür. Psikiyatrik tanı almış bireylerde CTQ toplam puanı (74.24±18.69; p<0.001) ile fiziksel ihmal alt boyutu hariç diğer alt boyutların hepsi ve tüm DASS-21 puanları anlamlı biçimde daha yüksek bulunmuştur; özellikle cinsel istismar (11.38±8.36; p=0.001), aşırı koruma (14.52±3.40; p<0.001), depresyon (8.71±6.68; p=0.028) ve anksiyete (8.38±5.84; p=0.002) düzeylerindeki artış dikkat çekicidir. İlk çocuğu sezaryen ile doğan bireylerin, normal doğum yapanlara kıyasla daha yüksek CTQ toplam puanı (58.61±10.66; p=0.003), cinsel istismar (6.47±3.13; p<0.001), fiziksel ihmal (8.45±3.37; p<0.001) ve duygusal ihmal (10.08±4.24; p=0.038) yaşantılarına sahip olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Bu çalışma, ebelerin çocukluk çağı travmalarına maruz kalma durumlarının, erişkin dönemde depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri ile anlamlı biçimde ilişkili olduğunu ve bu psikolojik durumların ebelerin doğum şekli tercihlerine etkide bulunabileceğini ortaya koymuştur. Araştırma bulguları, çocuklukta yaşanan fiziksel ve duygusal istismar ile ihmalin, yetişkinlikte psikolojik sorunlara zemin hazırladığını ve bu sorunların sezaryen gibi daha kontrollü doğum yöntemlerine yönelimi artırdığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: anksiyete, çocukluk çağı travması, depresyon, doğum
Corresponding Author: Endam Çetinkaya Ak, Türkiye
|
|