Meme Kanseri Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi [Kafkas J Med Sci]
Kafkas J Med Sci. 2020; 10(1): 51-55 | DOI: 10.5505/kjms.2020.47123  

Meme Kanseri Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi

Tuba Devrim, Merva Aydemir Akkaya, Pınar Atasoy, Mahi Balcı, Canan Altunkaya, Mehmet Zengin
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale, Türkiye

Amaç: Bu çalışma ile meme kanseri tanısı almış kadınlarda klinikopatolojik parametrelerin retrospektif olarak değerlendirilmesi ve moleküler alt tiplerin araştırılması amaçlandı.
Materyal ve Metot: Çalışmamız kapsamında Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı arşivi taranarak Ocak 2007- Haziran 2019 tarihleri arasında meme kanseri tanısı verilmiş 191 hasta incelendi.
Bulgular: İncelenen histopatolojik tümör tipleri, meme tümörlerinin Dünya Sağlık Örgütü 2012 sınıflamasına göre, en yüksek oranda (%89) özel tip olmayan (NST, duktal) meme kanseri olgularına ait olduğu belirlendi. Tümör çapı bakımından en büyük grubu (%48,7) 2–5 cm arası olan olguların oluşturduğu anlaşıldı. Modifiye Scarff- Bloom-Richardson ile değerlendirilen meme kanseri derece 2 (%55,5) tümörler, çalışmamızdaki en büyük grubu oluşturdu. Yaş grubu arttıkça tümör derecesinin arttığı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde (p<0,001) belirlendi. Tümörlerde, hormon reseptörleri (ER ve PgR) ile yüksek oranda boyanma saptandı. Hastaların %61,2’sinde lenf nodu invazyonu belirlendi. Bölgesel lenf nodu evresi (pN) 0 olan hastalar %38,8 ile en büyük grubu oluşturdu. Moleküler alt tip bakımından ise en çok (%48,2) luminal A (LA) tipi izlendi. Bunu luminal B (LB) (%37,4), HER2 overeksprese (HO) (%10,8) ve triple negatif (TN) (%4,6) oranları takip etti. LB’nin, LA’ya göre histolojik tümör derecesi bakımından daha ileri olduğu (p<0,001) anlaşıldı. Tümör derecesi HO ve TN’de LA’ya göre daha ileri (p<0,005) düzeyde saptandı. Tümör çapı bakımından ise HO, LA’ya göre yüksek düzeyde tespit (p<0,05) edildi. TN’de HO’ya göre daha büyük bir yaş düzeyi (p<0,05) saptandı.
Sonuç: Heterojen bir tümör olan meme kanserinde, tümör derecesi en önemli prognostik faktörlerden biridir. Çalışma verilerimiz bir arada değerlendirildiğinde, meme kanseri moleküler alt tiplerinin belirlenmesinin rutin histopatolojik analiz için önemli yararlar sağlayacağı kanısına varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: meme kanseri, östrojen reseptörü; progesteron reseptörü; HER2, moleküler alt tip


Retrospective Evaluation of the Breast Cancer Cases

Tuba Devrim, Merva Aydemir Akkaya, Pınar Atasoy, Mahi Balcı, Canan Altunkaya, Mehmet Zengin
Kirikkale University Faculty of Medicine, Department of Pathology, Kirikkale, Turkey.

Aim: This study aimed to evaluate the clinicopathological parameters retrospectively and to investigate the molecular subtypes in women diagnosed with breast cancer.
Material and Method: In this study, 191 patients who were diagnosed as breast cancer between January 2007 and June 2019 were examined by scanning the archives of Kırıkkale University Medical Faculty Department of Medical Pathology.
Results: Among the types of histopathological tumors examined, according to the World Health Organization 2012 classification of breast tumors, the highest rate (89%) was found to be non-specific type (NST, ductal) breast cancer cases. The largest group (48.7%) in terms of tumor diameter was found to be 2–5 cm. Breast cancer grade 2 (55.5%) tumors evaluated using the modified Scarff- Bloom-Richardson system were the largest group in our study. As the age group increased, the tumor grade was increased significantly (p<0.001). High levels of staining with hormone receptors (ER and PgR) were detected in the tumors. Lymph node invasion was detected in 61.2% of the patients. Patients with regional lymph node stage (pN) 0 constituted the largest group with 38.8%. In terms of molecular subtype, the luminal A (LA) type was the most common (48.2%). This was followed by luminal B (LB) (37.4%), HER2 overexpressed (HO) (10.8%), and triple-negative (TN) (4.6%). LB was found to be more advanced in terms of histological tumor grade than LA (p<0.001). Tumor grade was higher in HO and TN than LA (p<0.005). In terms of tumor diameter, HO was found to be higher than LA (p<0.05). A higher age level was found in TN than HO (p<0.05).
Conclusion: In breast cancer, which is a heterogeneous tumor, tumor grade is one of the most important prognostic factors. When our study data were evaluated together, it was concluded that the identification of breast cancer molecular subtypes would provide essential benefits for routine histopathological analysis.

Keywords: breast cancer, estrogen receptor; progesterone receptor; HER2, molecular subtype


Tuba Devrim, Merva Aydemir Akkaya, Pınar Atasoy, Mahi Balcı, Canan Altunkaya, Mehmet Zengin. Retrospective Evaluation of the Breast Cancer Cases. Kafkas J Med Sci. 2020; 10(1): 51-55

Sorumlu Yazar: Tuba Devrim, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
PubMed
Google Scholar


 

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.


Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Kafkas Tıp Bilimleri Dergisi Editörlüğü
Kars, Türkiye    

Telefon: +90 474 225 11 92 - 93                                    Faks: +90 474 225 11 96

e-mail: edit.tipdergi@gmail.com

Yukarı Git