Açık Spinal Disrafizm Nedeniyle Opere Olan Yenidoğanlarda Komorbid Durumlar ve Bunların Gebelikte Folik Asit Kullanımıyla İlişkisinin Retrospektif İncelenmesiAbdurrahman Çetin1, Abdulkadir Yektaş21Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir cerrahisi kliniği, Diyarbakır 2Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Diyarbakır
Amaç: Biz bu çalışmada, opere edilen meningosel ve miyelomeningosel olgularına eşlik eden komorbid durumları ve bunların gebelikte kullanılan folik asitle ilişkisini incelemeyi amaçladık. Materyal ve Metot: Meningosel ve myelomeningosel tanısıyla opere edilen 81 yenidoğan bu çalışmaya dahil edildi. Hasta dosyaları retrospektif olarak taranarak olguların veriler kaydedildi. Olgular, gebelik döneminde folik asit kullanan ve kullanmayan grup olarak ikiye ayrıldı. İki grup arasında yenidoğanların ağırlık, boy, hemogram, biyokimya, tanı zamanı, doğum şekli, maturite, lokalizasyon, tip, nörolojik defisit, skolyoz, hidrosefali, cerrahi zamanı, ventrikülomegali, tedavi şekli, ek patoloji, tetheredcord sendromu, dermal sinüs traktı, maternal hastalık birlikteliği ve BOS fistülü gibi malformasyonların sayısı, karşılaştırıldı. Bulgular: Antenatal dönemde folik asit kullanımı %44,4 olarak saptandı. Meningomiyelosel %40,7 lomber, ve %46,9 sakral bölgedeydi. Erken tanılı yenidoğanlarda ( <1 hafta) operasyon oranı daha (%60,5) yüksekti. Cerrahi zamanlama ile komplikasyonlar arasında anlamlı bir ilişki yoktu. Hidrosefali (%55,0), ventrikülomegali (%61,7), skolyoz (%34,6), BOS fistülü (%4,9) ve dermal sinüs traktı (%46,9) eşlik eden ek anomalilerdi. Folik asit kullanılan ve kullanılmayan gruplar karşılaştırıldığında, folik asit kullanılmayan grupta sezaryenle doğum oranı (%75) (p=0,017), myelomeningosel oranı (%80) (p<0,01), paraparezi %39,5 ve parapleji %16 (p=0,006) anlamlı derecede yüksek, dermal sinüs traktı (%35,6) (p=0,022) ve ortalama doğum ağırlığı ise anlamlı derecede düşük (p=0,04) saptandı. Sonuç: Bizim yaptığımız bu retrospektif çalışmada, meningosel ve miyelomeningosel tanısıyla opere olan yenidoğanlarda gebelik döneminde folik asit kullanımı daha yüksek doğum ağırlığı ve daha yüksek oranda normal doğumla birliktelik göstermekte, daha az oranda miyelomeningosel, parapleji ve parapareziye neden olmakta ancak folik asit kullanımı daha yüksek oranda dermal sinüs traktına neden olmaktadır, bu bilgiler doğrultusunda gebelik döneminde folik asit kullanımını önermekteyiz. Anahtar Kelimeler: açık spinal disrafizm, miyelomeningosel; meningosel; folik asit; gebelik
Comorbid Conditions in Newborn Operated Due to Open Spinal Dysraphism and Retrospective Evaluation of Relation Between These Situations with Folic Acid Usage During the PregnancyAbdurrahman Çetin1, Abdulkadir Yektaş21Department of Neurosurgery, Gazi Yaşargil Research and Training Hospital, Diyarbakır, Turkey 2Department of Anesthesiology and Reanimation, Gazi Yaşargil Research and Training Hospital, Diyarbakır, Turkey
Aim: In the present study, we aimed to analyze comorbid conditions associated with operated myelomeningocele and their relationship with folic acid usage during pregnancy. Material and Method: Eighty-one newborns who were operated on due to myelomeningocele were included in this study. The patient’s files were retrospectively reviewed, and the data of the patients were recorded. The patients were divided into two groups: folic acid users and non-folic acid users during pregnancy. The two groups were compared in terms of weight, height, hemogram, biochemistry, time of diagnosis, delivery method, maturity, localization, type (meningocel or myelomeningocel), neurological deficit, scoliosis, hydrocephalus, timing of surgery, ventriculomegaly, treatment method, additional pathology, tethered cord syndrome, dermal sinus, maternal disease, and number of malformations such as cerebrospinal fluid fistula. Results: The rate of folic acid usage during the antenatal period was 44.4%. Myelomeningocele was located in lumbar (40.7%) and sacral (46.9%) regions. The rate of operation with early diagnosis newborn (1<week) was high (60.5%). There was no significant relationship between the timing of surgery and complications. Hydrocephalus (55.0%), ventriculomegaly (61.7%), scoliosis (34.6%), cerebrospinal fluid fistula (4.9%), and dermal sinus (46.9%) accompanied anomalies. Comparing the folic acid group with the non-folic acid group, it was revealed that the rates of cesarean delivery (75%; p=0.017), meningomyelocele (80%; p<0.01), paraparesis (39.5%; p=0.006), paraplegia (16%; p=0.006), and dermal sinus (53.1%; p=0.022) were significantly higher in the non-folic acid group, whereas the mean birth weight was significantly lower (p=0.04) in the non-folic acid group. Conclusion: In our study, folic acid usage during pregnancy results in higher birth weight, higher number of normal births, and lower rates of myelomeningocele, paraplegia, and paraparesis but a higher rate of dermal sinus in newborn who have been operated for meningocele or myelomeningocele. Therefore, we recommend folic acid usage during pregnancy. Keywords: open spinal disraphism, myelomeningocele; meningocele; folic acid; pregnancy
Abdurrahman Çetin, Abdulkadir Yektaş. Comorbid Conditions in Newborn Operated Due to Open Spinal Dysraphism and Retrospective Evaluation of Relation Between These Situations with Folic Acid Usage During the Pregnancy. Kafkas J Med Sci. 2018; 8(3): 194-202
Sorumlu Yazar: Abdulkadir Yektaş, Türkiye |
|